Hadi leyn..

HOLLANDA Başbakanı Mark Rutte, Şubat’ın ortasında “AB’nin bir gerçeklik kontrolüne ihtiyacı var, iktidar kirli bir kelime değil” demişti. Gerçeklik kontrolü tanımlaması çok ilginçti. Özellikle dış politikada gerçekçi olmanın önemine dikkat çekmek istiyordu Rutte… Ve devam ediyordu onun gerçekçi dış poitikaya bakışını anlatan konuşmasına; “Sadece değerlerimiz konusunda vaaz verip, jeopolitik arenada iktidarı kullanmaktan çekinirsek, kıtamız her zaman haklı ancak nadiren kazançlı olacaktır.


Bazen pistte kim varsa onunla dans edeceksin.” Batı, insan hakları, demokrasi, gibi konularda tüm dünyaya hep vaaz veriyordu. Ancak piste çıktığında kimlerle dans ettiklerine, kimlerle sarmaş dolaş olduklarına baktığımızda bunların ne kadar ikiyüzlü ve sahtekar olduklarını anlayamıyorduk. Çünkü bu ülkede medya Batı hayranlarının elindeydi yıllarca… Kimse tek satır yazmazdı.
Batı demek medeniyet, insan hakları, adalet, demokrasi demekti onlar için.
Sadece bu kavramları yazabilirlerdi Batı aşıkları kuklalar. Onların kirli iktidarlarını ve çıkarları için demokrasiden de insan haklarından da nasıl vazgeçip kandan beslendiklerini asla bu millete anlatmadılar. Suudi hanedanının babadan oğula, amcaya geçen krallık saraylarında, bu Batılı demokrasi havarilerinin bir dolar için nasıl el-pençe-divan durduklarına dair bir satır yazamadılar. Şimdi Venezuela’da seçilmiş başkanı indirmek için Batı’nın tamamı sokakta kendi kendine gelin güvey olup, Washington’un üflemesiyle “Başkan benim” diyen bir seçilmemişi tanıyor. Bizdeki bazılarına göre medeniyetin beşiği AB’nin lideri Almanya bile dün seçilmemiş,

 

kendi kendi kendine sokak başkanına destek verip, Venezuela’ya yaptırım uygulayacağını açıklıyor. Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip. Yaptırımlar nedeniyle milyonlarca varil petrol şu anda okyanusta gemilerde bekliyor. Venezuela petrolünün en büyük alıcısı ise Amerika…
Washington şimdi bu petrole bedava konup, üç kuruşunu Venezuela halkına vermek için darbe planları yapıyor. Irak’ta da benzeri ve bu operasyonun kanlısı olmadı mı? Suudi vatandaşı Usame Bin Ladin’in Suudi elemanları ikiz kulelere daldı, ceza El-Kaide düşmanı Saddam’a kesilip, işgalle petrollerine konulmadı mı? Bugün Irak’ta üretilen petrollerin 99 doları savaş tazminatı bahanesiyle Amerikan ve İngiliz petrol şirketlerine, 1 doları Irak halkına gidiyor. Bakın Mısır’da idam edilen bir gencin görüntüleri yayınlandı önceki gün. Savcıyı öldürmekle suçlanıyor ve “İitiraf etti” deniyordu. O genç mahkemede hakime “Size işkence yapıp elektrik vereyim, hemen Enver Sedatı öldürdüğünüzü itiraf ettireyim. Bize verilen elektrikle Mısır 20 yıl aydınlıkta kalır” diyordu.

 

Mısır’da darbeciler yüzlerce insanı idam ettiler. Sadece Şubat ayında tam 15 kişi darağcında sallandırıldı. İnsan hakları ve demokrasi havarisi Avrupa’nın 24 ülkesinin LİDERLERİ tam kadro önceki gün kanlı darbecilerin Mısır’ın da bir araya gelip darağaçları gölgesinde katillere methiyeler düzdü. İşte bunların demokrasi anlayışı bu… Hem darbeleri yaparlar hem de darbeci katillere sarılıp, öpüp koklarlar. Kan bunların beslenme alanıdır. ABD Dışişleri Bakanlığı da dün yazılı bir açıklama yaparak “Türkiye’de 15 Sivil toplum örgütü üyesi ve işadamlarına dava açılmasını” kaygı verici bulduğunu açıkladı. Bahsettiği kişiler Gezi kalkışması planlayıcıları… Savcılığın iddianamesinde de korkunç belgeler var.
Ülkelerde ayaklanma örgütleyen Otpor üyesi onlarca Sırp’ın, Gezi öncesi ve olaylar anında İstanbul ve Antalya’da nasıl cirit atıp, kimlerle görüştüğüne kadar dehşet bilgiler var. ABD Dışişleri Bakanlığı bu bilgilere dönüp bakmaz. Utanmadan kaygı duyar… Utanmamaları normaldir… Çünkü Gezi dahil Türkiye’deki tüm darbelerin ardında onlar vardır. Bugüne kadar dünyada 101 darbe yaptıklarını CIA ajanları açıklıyor, gazeteleri yazıyor. Bunlar “Demokrasi” veya “İnsan hakları” diye söze başlarsa “Hadi leyn” durumundadırlar.
Açılımı “Utanmazlık” “Ahlaksızlık”, “Alçaklık” ve “İkiyüzlü sahtekarlık“tır..

Bekir Hazar/Takvim

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir