Dünyanın En Gizemli Adası Paskalya Adasının Sırrı Çözülemeyen Heykelleri

Pasifik okyanusunda, Şili kıyılarından 3600 kilometre açıkta bulunan ve Okyanus tabanından yükselen yanardağ dağınnın tepesinde, suyun üstünde bir konumda bulunan Paskalya Adası dünyanın en gizemli adalarından biridir.Paskalya adasını gizemli yapan ve çoğu bilim insanının sırrını çözme çalışmasına neden olan, adanın sahilinde bulunan Moai adı verilen dev heykellerdir. Sıra sıra dizilmiş bulunan , Tonlarca ağırlık ve yükseklikleri ile dikkat çeken Moailar, ana karadan,

Kilometrelerce uzakta olan adada, ilkel yerliler tarafından nasıl yapıldığı konusunda herkesi hayrete düşüren heykellerdir.Moailae, yüzlerinde gülümsemeleri ile yan yana Pasifik okyanusuna bakar şekilde sıralanmış, Tonlarca ağırlık ve büyüklükte olan heykellerin, nasıl yapıldıkları ve nasıl taşınıp dikildikleri konusunda net bir gerçekliğe ulaşılamadığı ve bilim adamlarının hala üzerinde çalıştığı yapılardır.

Bırakın Moaiların nasıl yapıldığını, onları yapan yerlilerin nereden geldiğine dair net bir kesinlik sağlanamamıştır.Paskalya Adası, Hollandalı denizci Jacob Roggeveen tarafından 5 Mayıs 1722 tarihinde Paskalya Bayramı pazarı günü keşfedilmiş ve o gün ilk kez bir Avrupalılar tarafından adaya ayak basılmıştır. Paskalya arifesinde keşfedildiği için adaya Paskalya Adası adı verilmiştir. Roggeveen adaya İlk çıktığında heykelleri gördükten sonra büyük bir şaşkınlık yaşamışlardır..

Jacob Roggeveen ve beraberindekilerin ilk düşündükleri adada ilkel bir kabilenin yani adadaki yerlilerin, Muazzam büyüklükteki ve ince işçilik isteyen o heykelleri yapamayacağı idi. Jacob Roggeveen’ den 52 yıl sonra Paskalya adasına ayak basan Avustralya’nın Kaşifi ünlü İngiliz Kaptan James Cook , yine hayretler içinde kalmış ve bu devasa heykelleri yerliler nasıl yaptı aklımız almadı şeklinde notlar düşmüştür.

Paskalya adasını bu kadar önemli yapan 974 adet devasa heykeldir. Moai heykelleri Ahu adı verilen taş platformlar üzerine oturtulmuştur. Bu heykellerin tamamı dizili halde değildir. 600 adet Moai , adanın çeşitli yerlerine dağılmış durumdadır. 288 Moai, Ahu platformlarının üzerine dizilmiş haldedir. 600 kadar Moai tamamlanmadan bırakılmış ya da parçalanmıştır.

Moai heykellerinin nasıl yapıldığı konusunda pek çok araştırmacı teorilerde bulunmuş ancak Paskalya adasında bulunan Pasifik okyanusuna doğru gururlu bir gülümsemeyle bakan heykellerin Sırrı ve neden yapıldığı çözülememiştir. Yaygın kabul görülen teoriye göre, Paskalya Adasına çıkan yerliler, zamanla ada nüfusunun artması ve kaynakların azalması ile kendi aralarında çekişmeye ve iç savaşa düşmüşlerdir. İlk etapta bolluk içinde yaşarken tanrılara karşı Şükran olarak Moai heykellerini kıtlık zamanında af dilemek için kullanmışlar, ama tanrılarından bekledikleri yanıt gelmeyince heykelleri Harab etmeye başlamışlardır.

Ancak Hollandalı denizci Roggeveen zamanında sağlam olan heykellerin, James Cook tarafından bir kısmının parçalanmış olarak görülmesi üzerine, acaba beyaz adamların gelmesine yerliler kızdı ve tanrılarına karşı gelerek heykellerimi parçaladı? Bu hala çözülemeyen Gizemler arasındadır.

Paskalya Adası yerlilerinin kökeni konusunda da ikilem bulunmaktadır. Norveç’ te araştırmacı Thor Heyerdahl, Paskalya Adası konusunda, 1950 yılında yoğun bir çalışma yapmıştır. Onun teorisine göre Güney Amerika yerlilerinin inançları ve Paskalya adasındaki yerlilerin inançları arasında benzerlik bulunmaktaydı. Güney Amerika’ dan yola çıkan göçmenler Paskalya adasına yerleşmiş, ve burada kolonu oluşturmuşlardı..

Thor Heyerdahl bu tezini desteklemek için İlkel bir sal yaparak beraberindeki mürettebat ile birlikte Güney Amerika kıyılarında okyanusa açılmış ve maceralı bir yolculuk sonrasında Paskalya adasına İlkel bir sal ile ulaşmıştır. Başarılı yolculuğun ardından Güney Amerika’ dan Paskalya Adası yerlilerinin kökünün Güney Amerika’ dan geldiğini kanıtladığını iddia etmiştir. Ancak daha sonra onunla beraber seyahat eden bilim adamları iddiasını çürütmüş ve Paskalya Adası yerlilerinin atalarının Polinezya da bulunan diğer adalar’dan gelen yerliler olduklarını söylemişlerdir.

Polinezya bölgesinde bulunan Paskalya adasında ki diğer bir ilginç gelişme ise James Cook’un adayı ziyaretinde yaşanmıştır. Adadaki yerlilerin beyazlara karşı yabancı davranmaması ve sanki daha önceden beyaz halk görmüş gibi bir duruma düşmüşlerdir. Yerlilerin bu hareketi James Cook ve beraberindeki mürettebatta şaşkınlık oluşturmuştur. ( Bu durum Roggeveen’ nin ziyaretinden kaynaklanmış olabilir.)

Adada yapılan karbon testleri, Paskalya Adasına ilk ayak basanların milattan sonra 318 yılında adaya yerleştiklerini ortaya koymuştur.

Genel kabul görülen inanca göre Paskalya Adası yerlileri kendi aralarında yaşanan iç savaş neticesinde adanın kaynaklarının azalması üzerine, savaşı kaybeden grubun adayı terk ettiği ve terk ederken Tanrılarının heykellerini Paskalya adasına diktiği şeklindedir. Daha sonradan geleceklerini anlatmak için ve bu heykellerin okyanusa karşı dönük olarak yerleştirdiler.

Adadaki İlkel yerlilerin devasa taşları nasıl taşıyıp nakliye edip yerleştirdikleri konusunda hala net kesin bir yoktur. Pek çok teorisyen, Adadaki taşların uzaylılar tarafından heykele dönüştürdüğü konusunda teoriler üretmektedir. Paskalya adasında bulunan heykellerin uzaylıların yardımı ile yapıldığı ve şekillerinin astronotlara benzediği Daniken vari yazarlar tarafından ortaya atılmaktadır.

Ancak Adadaki yerlilerin Taş işçiliği ve devasa kanalları taşımada ustalığı bulunmaktadır. Bu yüzden 300 – 400 kişilik yerli grubunun İlkel malzemeler ile bu devasa heykelleri yapabilecekleri bazı bilim adamlarınca test edilerek ortaya konmuştur.

Bir teori Kitapında ise Paskalya adasının, Eski çağda gözlem evi olarak kullanılan bir üs olduğu iddia edilmiştir. Buna göre Gök hareketleri ve yıldızlar, Paskalya adasında izlenmekte ve daha sonradan yaşanan sel felaketleri, Hatta Atlantis ve Mu kıtasının sulara gömülmesine sebep olan büyük felaketlerin yaşanmasının ardından, Paskalya adasının uç kısmında kaldığı iddia edilmektedir. Yani bu teoriye göre Paskalya Adası o dönem kara parçası olan büyük bir kıtanın yüksek bir Dağı’nın tepesine Gözlemevi olarak kurulmuştur. Daha sonradan kıta, sular altında kalınca dağın Zirvesi yani Paskalya Adası su seviyesine inmiştir.

Görüldüğü gibi Paskalya Adası ve üzerinde bulunan devasa Moai heykellerinin nereden geldiği, nasıl yapıldığı ve yerlilerinin kökeni konusunda net bir kesinlik yoktur ve bu sebepten pek çok teori üretilmektedir. Eski çağlardan gelen Gizem, yerli efsaneleri ile birleşerek İyice değişik boyutlara ulaşmaktadır. Yerlilere göre kulak memelerine ağırlık takan uzun kulaklılar bu heykelleri yapmışlardır. Daniken e göre ise bu Tanrılar birer uzaylıydı. Bu sebepten yerlilerde uzaylılara benzer heykelleri yaptılar.

Ancak gerçek teori oturtulan Paskalya adasındaki gizemli heykellerin yapım süreci ile ilgili şu tanımlamalar yapılmıştır. Thor Heyerdahl’ in teorisi çürütülmüş ve Paskalya adasının ilk yerlilerinin Polinezya adalarından gelen yerleşimci yerlilerin olduğudur. Buna göre Paskalya adasında kuzeyde bulunan Markis adalarından sallar ile Paskalya adasında ilk yerleşimcilerin geldiği yönünde teori güçlüdür. Çünkü Markis adalarında da atalara tapınma yaygın bir gelenektir. Bu sebepten bu Adalar’dan Paskalya adasına gelen ilk yerliler, atalarından gelen gelenekleri devam ettirmişler ve Moai adı verdikleri heykelleri yaparak atalarına şükranlarını sunmuşlardır.

-Paskalya Adası ilk etapta oldukça gür ormanlar ve kuşlarla kaplı, Yaşanacak bir adaydı. Daha sonra yaşanan erozyonlar verimli alanları kuruttu ve popülasyonun artmasıyla kaynaklar azaldı. Ardından adanın yerlileri tanrılarından istekte bulunmak için Muai heykellerini diktiler. Kıtlık ve savaşlar devam edince, yerliler tanrılarına kızdı ve yaptıkları heykelleri parçalamaya başladılar.

Paskalya adasının Gizemi yapılan onca araştırmaya rağmen çözebilmiş değildir. Yakın zamanda ortaya çıkan bir araştırmaya göre Paskalya Adası yerlilerinin Güney Amerika ile bir bağlantısının olmadığı kesin olarak kanıtlandığı öne sürülmüştür.

Paskalya Adası ile ilgili tek gerçek husus, Avrupalılar tarafından adanın keşfedilmesinin üzerine adaya gelen çiçek, dizanteri gibi bulaşıcı hastalıkların Ada halkını öldürmesi ve daha sonradan gelen misyonerlerin Adanın geçmişten gelen geleneklerini tamamen silmesidir.

Paskalya Adası Bugün pek çok ziyaretçi ve devasa Moai heykellerini görmek isteyen turistlere ev sahipliği yapmaktadır. Okyanusun ortasında bulunan devasa gizemli heykelleriyle herkesi şaşkına çeviren Paskalya Adası, Bugün dünyanın en gizemli adalarından biridir

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir