Aydın Ünal: FETÖ’yü çarpık laiklik ve Kemalizm doğurdu..!

AK Parti Ankara Milletvekili Aydın Ünal, “Devletin dine düşmanlığı yüzünden cemaatler merdiven altına inmiştir. Cemaatler gizlenmiştir. Yerin altına inmiştir. O yerin altına inen cemaatlerden bazen çınarlar büyümüştür, bazen de FETÖ’de olduğu gibi 28 Şubat’ta bazı örgütlerde gördüğümüz gibi çamur deryaları, bataklıklar türemiştir. Bizim 15 Temmuz’dan çıkaracağımız sonuç şu olmalıdır; devlet dinle ve cemaatlerle barışmak zorundadır” dedi.Haber 10 sitesinden Cüneyt Polat‘a,

Konuşan Ünal, ilgili soruları şöyle cevapladı:15 Temmuz sonrası cemaatler, tarikatlar ekseninde tartışmalar da yaşanıyor. Cemaatler, tarikatlar siyasete yaklaştırılmasın, diğer cemaatlerle ilişkisi olanlar da tasfiye edilsin deniliyor. Bu yöndeki söylemleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Camiyle siyaset ayrılsın, cemaatler siyasete karışmasınlar söylemi neredeyse 100 yıldır bize dayatılan bir söylem. Tekke ve zaviyelerin kapatılması da somut örneğidir bu dayatmanın. Devletle din arasında bir güvensizlik, bir uçurum oluşturuldu. Bugün bizim yaşadığımız sorun, devletin dine bakışındaki çarpıklıktan başka bir şey değildir. Laiklik adı altında yapılan uygulamalar Fethullah Gülen Terör Örgütü sonucunu doğurmuştur.

Din ve devlet işlerinin ayrı olduğunu iddia eden devlet, dine karıştı, müdahale etti. Devlet standart bir din oluşturmaya çalıştı. İnsanları Kur’an’dan, Kur’an eğitiminden, insanları camiden uzaklaştırmaya çalıştı.

Devlet, daha düne kadar dindar insanları devlet mekanizmalarından uzak tutuyordu. Sen başörtülüsün, sen sakallısın, sen bıyıklısın, sen selam veriyorsun diyerek dışlayan bir devlet vardı. Devlet ve dindar insan arasında bir güvensizlik oluştu.

Bu uygulamalar neticesinde insanlarda devlete sızmak gibi bir hedef ortaya çıktı. Devlete sızma emelini ilk gerçekleştiren de Fethullah Gülen oldu.

Devletin dine düşmanlığı yüzünden cemaatler merdiven altına inmiştir. Cemaatler gizlenmiştir. Yerin altına inmiştir. O yerin altına inen cemaatlerden bazen çınarlar büyümüştür, bazen de FETÖ’de olduğu gibi 28 Şubat’ta bazı örgütlerde gördüğümüz gibi çamur deryaları, bataklıklar türemiştir.

Bizim 15 Temmuz’dan çıkaracağımız sonuç şu olmalıdır; devlet dinle ve cemaatlerle barışmak zorundadır. Cemaatlerde artık kendileriyle barışan devlete bakıp yer altından çıkmak zorundadır.

FETÖ’YÜ YETİŞTİREN KEMALİZMİN PRATİKTEKİ UYGULAMALARIDIR!

15 Temmuz’dan sonra Kemalizm nerede duruyor, Neo-Kemalist söylemler için ne dersiniz?

1940’ları 50’leri, 60’ları yaşadık. Hepsi de Kemalizm’in pratik uygulamalarının olduğu dönemlerdi. 80 darbesi de Kemalizm adına yapılmadı mı? 80 darbesi sonrası süreci de yaşadık.

Ellerine fırsat geçmişken bilinç altına şunu pompalamaya çalışıyorlar. Fethullah Gülen’i AK Parti büyüttü veya Fethullah Gülen’i sağcı partiler büyüttü dolayısıyla Kemalizm’e dönmeliyiz diyorlar.

Böyle bir şey yok. Fethullah Gülen’i büyüten, yerin altına iten, devlete sızmaya çalışan bir örgüt haline getiren Kemalizm’in pratik uygulamalarından başka hiçbir şey değildir.

Başka yerde suçlu aramasınlar. Baskıcı yapısı. Toplumun sosyolojisine ters yanlış laiklik uygulamaları, din ve Kur’an düşmanlığı bir takım cemaatleri yanlış yollara sevk etmiştir. Hem de FETÖ gibi bir takım sapık örgütler için de fırsat doğurmuş, onları beslemiştir, büyütmüştür, bu noktalara taşımıştır.

15 Temmuz’dan sonra Kemalizm’i konuşacaksak, Kemalizm’in öz eleştirisini yapmasını konuşmamız lazım. Türkiye solunun ve onunla içli dışlı olan Kemalizm’in mutlaka özeleştirisini yapması lazım.

FETÖ dini bir örgüttü, dini bir hassasiyeti olan bir iktidar yüzünden bu noktalara geldi derseniz bu son derece yanlış bir teşhis olur. Hastalığı görmemek olur ve bu yeni hastalıklara da zemin hazırlar.

Fethullah Gülen gibi bir caniyi, bir canavarı yetiştiren yanlış laiklik uygulamalarıdır, Kemalizm denilen pratiktir.

Eğer tartışılacaksa, konuşulacaksa, Kemalizm gibi, laiklik gibi, hatta daha ileriye giderek parlamenter sistem gibi konuların konuşulması bunların eleştirilerinin yapılması gerekiyor.

EYLÜL-2016-

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir