Bir partinin herhangi bir bankaya ortak olması yasak, ama CHP’ye serbest…

Acaba Atatürk günün birinde CHP’nin iktidardan düşebileceğini hiç aklına getirmiş midir?
Ve de CHP’ye bıraktığı İş Bankası hisselerinin sorun çıkaracağını?
CHP bu hisselerden “temettü” alamıyor, bu para Türk Tarih Kurumu ve Türk Dil Kurumu’na gidiyor…
Ama CHP, “kurucu hissedarlardan birinin mirasçısı” sıfatıyla İş Bankası yönetim kuruluna adam atıyor! Hem de sembolik olarak bir kişi falan değil, tam dört kişi.

CHP dediğim, Kılıçdaroğlu yani.
Tuhaf değil mi?
Tuhaf. Çarpık mı?
Çarpık. Yakışıksız mı?
Yakışıksız.
Bir partinin herhangi bir bankaya ortak olması yasak, ama CHP’ye serbest.
Üstelik de “finans-kapitale” ortak olan parti, kendini “solcu” diye pazarlamaya çalışan ve birçok ahmağın da buna inandığı bir parti…
Bankacı solcular!
Lenin’in Moskova’da dükkân açıp patates satması gibi bir şey…
Canım ona bakarsanız “kişiye özel” kanun da çıkarılamaz ama Türkiye’de çıkarılabiliyor! Biz bize benzeriz efendiler.

***
Atatürk banka hisselerini CHP’ye bırakmakta hiçbir sakınca görmemişti.
O dönemde CHP ile devlet “özdeşti”…
İçiçe geçmişti, ayırılamıyordu. Parti ilkeleri anayasaya girmişti, partinin il başkanı aynı zamanda o ilin hem valisiydi, hem de, sıkı durun, Kızılay başkanı!

Yani aslında Atatürk hisselerini bir anlamda devlete bırakmış oluyordu!
Paraları da TTK ile TDK topluyordu, bunlar da devlet kurumlarıydı…
Dolayısıyla, ana fikir devlete bırakmaksa, bugün bunların hazineye devredilmesi uygundur.
Yani Atatürk, parayı devlet malı CHP’nin cebinden alıp bir başka devlet cebine “aktarmış” oluyordu sadece…
Eh, o dönemde bunda da bir “beis” yoktu.
Sorun, CHP iktidardan gidince çıktı.
CHP’nin elinde olan birçok devlet malı, devlete geri alındı. Menderes iktidarının ilk yılları, CHP’yi devletten “kazımakla” geçmiştir!

Ayrıntılarını CHP’nin eski “emanetçi” genel başkanı Altan Öymen’in anılarından öğrenebilirsiniz. Öymen, elden giden mallara acı acı ağlıyor.
Bürokrasi ve onun partisi CHP bunu asla affetmedi. İntikamını nasıl aldığını da 1960 yılının olaylarına bakarak hatırlayabilirsiniz.
***
Atatürk’ün kendi banka hisselerini kendi partisine bırakmış olması tartışılıyor da, Atatürk’ün “bizatihi banka kurucusu ve hissedarı olabilmesi” nedense hiç tartışılmıyor! Bunda sakınca görülmüyor.
O para Hintli Müslümanlar’ın (sonradan Pakistan yani) emperyalizme karşı mücadelede kullanılsın diye toplayıp gönderdikleri paraydı… Halife İngilizler’in elinden kurtarılsın diye!
Ama milli banka kurmak da bir nevi emperyalizmle mücadeledir ağabey.
Üstelik, ortada halife mi kalmıştı?Keşke Osmanlı Bankası’na kendi hesabına yatırmasa ve bu parayı aktararak kurduğu İş Bankası’ndan kendine hisse ayırmak yoluna hiç gitmeseydi…
Makbule Hanım’a da maaş bağlamış.

Engin Ardıç/Sabah

Bir Cevap Yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir